bu sorunun cevabı alet, edevat, ya da donanım değildir.
bu sorunun cevabı ios ya da macos de değildir.
bu sorunun cevabını vermeden önce biraz gerilere gidelim.
sene 1998…
o zamanlar new orleans’ta bir internet hizmet sağlayıcısında yönetici olarak çalışıyorum. ufak bir grubum var. zaten şirketin kendisi de küçük… tamamen yerel çalışan bir şirket. louisiana ve çevresine erişiyoruz.
grubumda yeni çıkan her şeye feci ilgi duyan ted adında bir eleman var. çocuk boş zamanlarında phracking ile filan uğraşan yarı-dahi biri.
bu çocuk bir gün ofise elinde bir cihazla giriyor… cihazın markası eigerman f10-f20 (resmi asagida) bu cihaz, kuzey amerika’da son kullanıcı tüketimine sunulan ilk mp3 çalıcı.
bu aleti kadar beğeniyorum ki, bir kaç ay sonra piyasaya çıkan rio mp3 çalıcıyı (resmi asagida) da kendime alıyorum. ondan bir kaç ay sonra ofiste herkesin elinde bir mp3 çalıcı var.
hepimiz kendi çalıcılarımızı karşılaştırıyoruz… kapasite, kalite, dijital ekran, uygulama… vs. vs.
biz bunları düşünürken, steve jobs çok ama çok başka bir şeyler düşünüyor. daha doğrusu kendisi düşünmüyor da, o dönem etrafında bulunan apple strateji ekibi düşünüyor ve steve jobs buna razı oluyor…
nedir bu?
itunes.
o güne kadar yukarıda bahsettiğim (ve daha düzinelerce farklı marka) mp3 çalıcı grubu neredeyse tamamen limewire, napster gibi korsan sitelerden indirilen, ya da bu çalıcılarla birlikte gelen inanılmaz hantal uygulamalarla cd’den kopyalanan içerikle idare etmeye çalışırken, apple ortaya itunes’u çıkarıyor…
diyor ki…
alın size hem donanım, hem de devrim niteliğinde bir müzik-market.
itunes ilk çıktığında, kullanıcılara sadece 200,000 parça sunuyor… ama ilk haftasında 1,000,000 parça satıyor. aynı senenin haziran ayı itibarı ile 1,000,000 ipod satılıyor. zamanla daha fazla parça itunes’a geçiyor…. zamanla daha fazla ipod satılıyor. apple memnun. müzik üreticileri memnun. sanatçılar memnun. kullanıcı memnun. korsan içerik siteleri ve düşük kaliteli mp3 donanım üreticileri rahatsız. zaten bunlar zamanla kaybolup gitti.
apple’ın kurtarıcısı ve sırrı itunes müzik-markettir.
2005 senesi itibarı ile - yani ipod’un piyasaya sürülmesinden sadece 4 sene sonra, itunes kendi başına fiziksel cd’lerden daha fazla satış yapmaya başlamıştı.
2013 senesine gelindiğinde itunes üzerinde dakikada 15,000 parça satılıyordu.
ipod bir donanım ürünü… oysa itunes… itunes tamamen kar marjı. düşük gider ile yüksek gelir üreten “sihirli” bir platform. başkalarının ürettiği içeriği komisyon karşılığı satan nefis bir model.
kabul etmek gerekirse, apple “radio” denen streaming müzik servisini sunmakta geç kaldı. spotify gibi sağlayıcılar da şu anda itunes’u alt etmekle meşgul.
ama apple artık yatırım yapması gerkeen modeli iyice anlamıştı.
bu sayede 2008 senesinde iphone 3g ile birlikte appstore ortaya çıktı. iphone, ipad, vs. satışları hep haber niteliği taşımasına rağmen, buradaki yüksek marjlı ciro makinası itunes örneğinde olduğu gibi appstore’du.
apple’ın ipod, ipad, iphone gibi cihazları birer donanım ürünü değil. bunlar sadece birer arayüz. işte samsung, lg, vs. vs. gibi markaların da anladığı, ama bizim android tayfasının anlamadığı o.
apple cihazları, apple’ın itunes ve appstore ekosistemlerine bağlı birer arayüzden ibaret.
işte apple’ın yapıp diğerlerinin yapamadığı şey o.
google playstore filan çok ama çok geç kaldı bu partiye. android tabanlı cihazlar hiç bir zaman bu apple-itunes-appstore entegrasyonunu yakalayamadı. aynı tecrübeyi sunamadı, ya da çok geç sundu. microsoft denedi, başarısız oldu ve bıraktı.
apple’ı tam olarak tahlil edemeyenler apple’a bakıyorlar, ve diyorlar ki…
dostum, işleri güçleri dizayn…
abi, işleri güçleri yüksek fiyat çekmek…
baksana, donanımları samsung’dan daha güçsüz. ama anlamıyorlar işte…
dostum, apple alanlar koyun…
reklama da para harcıyorlar… koyun abi bunlar…
hayır “dostum”…
apple, kaliteli dijital içeriğe ulaşmayı en kolay haliyle ve yeterli kalitede donanımla birleştirerek bir “kullanıcı tecrübesi” yarattığı için başarılı.
diğerleri ise ekran boyudur, ram yoğunluğudur, işlemci hızıdır…
tartışsın dursun.
bu yazdıklarımdan “apple her şeyin en iyisini bilir” çıkarımı da yapılmamalı. apple’ın tarihi de, bugünü de bir çok başarısız ürünle dolu. o da normal. ama apple’ı bugün olduğu yere taşıyan şey son kullanıcı tecrübesine verdiği önemdir.
bu ortamda hala donanım karşılaştıranlar, donanım konusunda ilk neyi kim yaptı diye teknik özellik tartışanlar apple’ın başarısındaki anafikir nedir hala anlayamamış.
ipod için çekilen ilk reklama bakın…bu ne reklamı?? donanım reklamı mı? yoksa bir tecrübeyi mi anlatıyor?
fark orada.